Marksizm, insan ve toplum

“`html

Taner Timur’un “Marksizm, İnsan ve Toplum” Eseri Üzerine Bir İnceleme

Taner Timur, eserinde “Marksizm, İnsan ve Toplum”, dört Fransız yazarın Marx’ın etkisiyle insan ve toplum konularındaki düşüncelerini Marksist bir perspektiften değerlendiriyor. Bu kitap, Marksizmin zenginliğini keşfetmek isteyenler için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Kitabın başlangıcında Timur, Balibar’ın “Marx’ın Felsefesi” eserine atıfta bulunarak, Marksizmin çeşitli sorunlarını tartışıyor. 124 sayfa boyunca yoğun bir içerik sunan bu eser, Balibar’ın Marx düşüncesinin felsefi yapısına dair görüşlerini detaylıca ele alıyor. Balibar’ın tasnifine göre, Marx bir felsefi sistem oluşturmadı. Marx’ın düşünceleri, felsefedeki klasik doktrin anlayışına aykırı bir formda gelişmiş olup, Balibar’a göre, Marx’ın felsefi katkıları tutarsız bir yapıya sahiptir.

Marksizm, İnsan ve Toplum
Taner Timur, Marksizm, İnsan ve Toplum/Balibar, Seve, Althusser, Bouerdieu, 259 s., Yordam Kitap, 2020

Marx’ın insanın özünü toplumsal ilişkilerin birliği içinde açıklaması, felsefe tarihinde yeni tartışmalara olanak sağlıyor. Geleneksel idealizmin yerine toplumsal ilişkileri koyarak, insanın özünün zenginliğini öne çıkarmıştır. Bu bağlamda, “sembolik praksis” kavramıyla, ideolojinin eleştirisini de gündeme getiriyor. Balibar’a göre, Marx’ın “Alman İdeolojisi” eseri, bu dönüşümün en önemli parçalarından biridir. Üretim ontolojisi, insanın özünü anlayabilmek adına gereklidir, ancak bu kavramın ardında yatan ideolojilerin eleştirilmesi şarttır.

Timur, Balibar’ın tespitlerine katılmakla birlikte, Marx’ın “Kapital” eserinde ideoloji kavramını bazı durumlarda kullandığını savunuyor. Ancak, yabancılaşmanın Marx’ın “1844 El Yazmaları”ndaki anlamından farklı olarak ele alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Yabancılaşma kavramı, meta fetişizmi gibi bir bağıntıyla birbirini destekliyormuş gibi görünse de, iki kavramın anlamları oldukça farklıdır.

Timur’un incelediği bir diğer yazar ise Lucien Seve’dir. Seve, “Marksizm ve Kişilik Kuramı”nda yeni bir bilimsel yaklaşım geliştirme iddiasında. Seve, Marx’ın düşüncelerinde, bireyin sosyal ilişkiler içerisinde özünü bulduğunu vurgulayarak, bireyin yeteneklerini “edimler ve potansiyeller” çerçevesinde değerlendirmektedir. Bireysel yetenekler, toplumsal yapı ile doğrudan ilişkilidir ve bu iki unsura dair diyalektik ilişki büyü bir önem taşımaktadır. Bireyin gelişimi, sosyal gereksinimlerle de şekillenirken, kapitalist sistemde bu etkileşim daha da pekişiyor.

Seve, insanların bazı eylemlerinin doğrudan ihtiyaçlarını karşıladığını, ancak çalışma gibi diğer eylemlerin bunun ötesinde daha soyut bir yapıya sahip olduğunu ifade ediyor. Bu durum, birey ile toplumsal ilişkiler arasında bir örtüşme yaratıyor ve bireyin toplumsal rolünü anlama gerekliliğini ortaya çıkarıyor.

Timur’un kitabında dikkat çeken diğer bir bölge ise Althusser’in psikanaliz ve Marksizm ilişkisini incelemesiydi. 1960’larda bu iki düşünce biçimi arasında önemli bir bağ oluştu. Althusser, psikanaliz ile insan bilimleri arasındaki ilişkileri incelerken, soyut kavramların ötesinde somut gerçeklik ile kavramlar arasındaki bağı güçlü bir şekilde kurar.

Son bölümde, Bouerdieu’nun birey ve toplum arasındaki ilişkilerini ele alıyor. Bouerdieu’nun odaklandığı temel kavramlar; “habitus”, “alan” ve “pratik duygu” ile toplumsal dinamikleri anlamaya yönelik önemli bir yaklaşım sunmaktadır. Bouerdieu, bu kavramları geliştirirken Marx’ın düşüncelerinden etkilenmiştir. Bu üçlü, bireyin toplumsal içindeki pratik değerleri ve öznelliği aşmasına yol açan bir çerçeve sunar. Habitus, bireyin içsel toplumsal yapısını ifade ederken, alanlar toplumsal yaşamda özerk alanları simgeler.

Sonuç olarak, Taner Timur’un eseri, Marksizm ile birey-toplum ilişkisine dair önemli tartışmaları derinlemesine ele almakta ve okuyucuya zengin bir düşünme perspektifi sunmaktadır. Dört Fransız düşünürünün yaklaşımını Marksist bir çerçevede incelerken, aynı zamanda edindiğimiz düşünsel mirası sorgulamaya yönlendirmektedir.

“`

Related Posts

Sınava geri sayım… LGS’de strateji ve disiplin zamanı

Yaklaşık bir milyon öğrencinin katılacağı Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav için geri sayım başladı. 15 Haziran’da gerçekleştirilecek sınava artık sadece haftalar kaldı. Eğitim uzmanlarına göre; bu son haftalarda öğrenilen bilgileri tekrarlamak kadar, doğru strateji ve disiplini de sağlamak gerekiyor.

İSKİ Baraj Doluluk Oranı 15 Mayıs: Yaza girerken yüz güldüren tablo! İstanbul baraj doluluk oranı yüzde kaç?

İstanbul baraj doluluk oranı 15 Mayıs Perşembe günü yani bugün özellikle yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte en çok merak edilip araştırılanlar arasında ilk sırlarda yer alıyor. Geçtiğimiz hafta sonu etkili olan yağışların ardından İSKİ tarafından yayınlanan verilere göre doluluk oranları yüzde 80 sınırında seyrediyor. Peki, 15 Mayıs Perşembe İSKİ baraj doluluk oranı yüzde kaç? İşte merak edilip araştırılan sorunun cevabıyla ilgili sorgulanan detaylar…

Cemal Süreya’nın mirasçıları telif davasını kazandı; Yapı Kredi Yayınları, tazminata mahkûm edildi

Cemal Süreya’nın mirasçıları telif davasını kazandı; Yapı Kredi Yayınları, tazminata mahkûm edildi

ALES 2 ne zaman, hangi tarihte yapılacak? ÖSYM ALES/2 sınav ve başvuru tarihi

Akademik kariyer hedefleyenlerin ve lisansüstü eğitim almak isteyenlerin merakla beklediği 2025 ALES/2 sınav tarihi, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından açıklandı. Türkiye’de akademik kariyer yapmayı planlayan veya yüksek lisans ve doktora programlarına başvurmayı hedefleyen yüz binlerce adayın katılım gösterdiği Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES), 2025 yılında da üç oturumla gerçekleştirilecek. Peki, ALES 2 ne zaman yapılacak, başvuruları ne zaman alınacak?

Sırrı Süreyya Önder’in eski eşi Halide Tülay Demirsöz kimdir, nereli, çocuğu var mı?

Halide Tülay Demirsöz, Sırrı Süreyya Önder’in eski eşi ve bu evlilikten olan kızı Ceren Önder ile tanınan bir isimdir. Çiftin evliliği kısa sürmüş olsa da, Halide Tülay Demirsöz’ün adı Sırrı Süreyya Önder ile anılmaktadır. Peki, Halide Tülay Demirsöz kimdir, nereli, kaç yaşında? İşte, o isim hakkında detaylı biyografi bilgileri.

Türkiye’nin ilk hidrojen vadisinde hedef yeşil dönüşüm

Türkiye’nin ilk hidrojen vadisi olarak hayata geçirilen HYSouthMarmara Projesi, Türk üniversitelerinin aktif katılımıyla yeşil enerji dönüşümünde stratejik bir adım olarak öne çıkıyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Türk-Alman Üniversitesi’nin yürütücüsü olduğu projede, sanayiden tarıma, otomotivden enerjiye pek çok alanda kullanılmak üzere yıllık 500 ton yeşil hidrojen üretilecek.