CHP’nin 7’iinci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ofisinden çıktı ve Genel başkanlığı bıraktıktan sonra ilk kez halkın içine karıştı. Kılıçdaroğlu, Ankara’da Yıldız Sanayi Sitesine giderek esnafla bir araya geldi. Ziyaret ettiği dükkanın duvarındaki ,‘’ Bir daha bu yolları aynı hevesle öyle bir yürürüm ki şok olursun’’ yazısı dikkat çekti.
Oto tamircileri ve yedek parça satan esnafla sohbet eden Kılıçdaroğlu esnaflara simit götürürken, esnaflar da çay simit ve peynir ve domates ikram ettiler.
Kurultay sonrasında bazı açılış ve törenlere katılan Kılıçdaroğlu, Ankara Mustafa Kemal Mahallesindeki çalışma ofisinde ziyaretçilerini kabul ederken ilk kez sokağa çıktı ve esnaf ziyareti, yaptı.
DEMİREL DE BIRAKMADI
Bir esnaf Kılıçdaroğlu’na, ‘’Bizim sağ sol ayrımımız yoktur. Kimsenin siyasi görüşüne bakmayız” dedi. CHP eski lideri de, “Türkiye’nin müthiş bir insan kapasitesi var. Bu kapasitenin önü açılırsa Türkiye hızla büyür.” dedi ve şunları söyledi:
“Siyasetin giriş kapısı vardır ama çıkış kapısı yoktur. Girdik tamam, çıkmak istesen de çıkamıyorsun. Memleketin dünya kadar sorunu var ilgilenmek zorundasın. Görüş beyan etmesen bile bakmak, öğrenmek, konuşmak, dinlemek zorundasın. Vatandaşın derdi nedir diye ilgileneceksin.. Ortam değişiyor, insanlar değişiyor, dertler değişiyor. Bu değişimi siyasetçinin de izlemesi lazım. Rahmetli Süleyman Demirel de Cumhurbaşkanlığını bıraktı ama siyaseti bırakmadı.. Bir gün ziyarete gittiğimde önünde kitaplar, yanında misafirler…Bize de ara sıra bir şeyler söylerdi. Deneyim ayrı bir şey……
MEMLEKET NE HALE DÖNDÜ
Ahlaksızlığın kurumsallaştığı bir yerde doğru siyaset olmaz. Adama yolsuzluk yaptın diyorsun, kabul ediyor. Allah korusun bize birisi yolsuzluk yaptın dese milletin yüzüne bakamayız….Şener Şen’in ‘Namuslu’ diye bir filmi var. çok güzel. Bir banka soyuluyor, akrabaları iyi yaptın diyor. En sonunda gerçek soyguncular ortaya çıkıyor. Yağcılık yapanlar, meğer bu adam namusluymuş diyor. Memleket bu hale döndü.
SİSİ NE OLDU?
Onun için birbirimiz ile kavga etmemeliyiz. Düşünceleri ters diye suçlamak olmak….. Kendi ülkemizin hakkını hukukunu savunmak zorundayız. Dış politika konusunda konuşurken boğazımızda dokuz boğum olması gerektiğini unutmamalıyız…..Düne kadar Sisi’ye kızdı bağırdı, şimdi Türkiye’nin itibarı ne oldu….”