Göz kapaklarınızda sürekli kızarıklık varsa sebebi blefarit olabilir

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mutlu Acar: Göz Sağlığı, Yaşam Kalitesini Doğrudan Etkiler

Göz sağlığı konusunda önemli açıklamalarda bulunan Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mutlu Acar, göz sağlığının yaşam kalitesini doğrudan etkileyen en önemli unsurlardan biri olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Mutlu Acar, göz kapaklarında bulunan Meibomian bezlerinin göz yüzeyini koruyan ve gözyaşının buharlaşmasını önleyen yağlı bir madde salgıladığını belirtti. Ancak bu bezlerde meydana gelen bozulmaların, kirpik dibi iltihabı olarak bilinen blefarit hastalığına neden olabileceğini ifade etti. Yapılan araştırmalara göre, blefaritin toplumun yaklaşık yüzde 60’ında görülen yaygın bir rahatsızlık olduğuna dikkat çekti.

Blefaritin, göz kapaklarının kenarında oluşan iltihaplanma sonucu ortaya çıkan kronik bir rahatsızlık olduğunu belirten Prof. Dr. Mutlu Acar, hastalığın belirtileri arasında göz kapaklarında kızarıklık ve şişlik, kirpik diplerinde kabuklanma ve pullanma, göz kapaklarının sabahları birbirine yapışması, gözde batma ve kum kaçmış hissi, gözlerde yanma ve kaşıntı, bulanık görme ve göz kırpma sıklığında artış olduğunu söyledi.

‘Doğru Teşhisle Tedavi Şansı Yüksek’

Hastalığın tanısı konusunda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Acar, hastalığın doğru teşhisi için göz doktoru tarafından ayrıntılı bir muayenenin önemli olduğunu belirtti. Blefarit şüphesi olan hastaların vakit kaybetmeden bir göz hekimine başvurması gerektiğini vurgulayan Acar, erken teşhisin rahatsızlığın kontrol altına alınmasını kolaylaştıracağını ve ilerleyen komplikasyonları önleyeceğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Acar, hastalığın tedavisinde en önemli unsurun düzenli göz kapağı bakımı olduğunu belirterek, hastalığın belirtilerinin fark edilmesi durumunda erken önlem almanın büyük önem taşıdığını ifade etti. Blefarit hastalığının kesin bir tedavisi olmasa da düzenli göz kapağı bakımıyla semptomların kontrol altına alınabileceğini vurguladı.

Prof. Dr. Acar, göz kapağı bakımıyla ilgili olarak, göz kapaklarını temiz tutmanın, ılık kompres uygulamanın ve doktorun önerdiği temizleyicileri kullanmanın önemini vurguladı. Ayrıca, hijyen kurallarına dikkat edilmesi ve göz makyajının düzenli temizlenmesinin blefaritin tetikleyicilerinden olduğunu belirtti.

Related Posts

Kahveye protein tozu atıp içiyorlar! Jet hızıyla yayıldı: ‘İlk sinyali böbrek ve kalpte verir’

Protein tozunun ne kadar doğru kullanıldığı hâlâ tartışma konusuyken, sade kahveyle karıştırılarak hazırlanan ‘Proffee’ akımı tüm dünyada hızla yayıldı. Sosyal medyada farklı tariflerle paylaşım rekorları kıran bu trend, özellikle sabah aç karnına tüketilmesiyle dikkat çekiyor. Ancak uzmanlar, bu popüler içeceğin sanıldığı kadar masum olmadığını söylüyor.

Böbrek sağlığında ulusal seferberlik

Ülkemizde yaklaşık 9 milyon kronik böbrek hastası bulunurken, her 6-7 erişkinden birinde hastalık görülüyor.

Estetik operasyonda “diş hekimi” skandalı: Bakanlık harekete geçti

Estetik operasyonda “diş hekimi” skandalı: Bakanlık harekete geçti

Otizm Tanısı Nasıl Konur?

Otizm tanısı nasıl konur? Uzmanlar, genetik testlerin otizmi net göstermediğini sadece otizm riskini ortaya koyacağını öne sürdü. 

Uzmanından polen uyarısı: Belli saatlerde dışarı çıkmayın, pencere açmayın

Uzmanından polen uyarısı: Belli saatlerde dışarı çıkmayın, pencere açmayın

Uzmanından kritik uyarı: ‘Kurban eti 24 saat dinlendirildikten sonra tüketilmeli’

Kurban Bayramı’na sayılı günler kalırken; sağlıklı bir bayram geçirmek için bazı önlemlerin alınması önem taşıyor. Dahiliye Uzmanı Dr. Erdal Gündoğan, etin en az 24 saat dinlendirildikten sonra tüketilmesini tavsiye etti. Taze et tüketiminin karın ağrısı, reflü atakları, gaz, karında şişlik ve hazımsızlık gibi sindirim sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunan Dr. Gündoğan, “Uzun süre ve fazla et tüketimi, uzun dönemde kolesterol yükselmesine, gut ataklarına, karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarına neden olabilir” dedi. Bayram süresince fazla miktarda ve geç saatlere kadar yemek tüketilmemesi gerektiğini belirten Dr. Gündoğan, gün içerisinde yürüyüş gibi hafif egzersizler yapılmasını tavsiye etti.